COVID-19’un ilk salgınından bu yana aylar geçti ve bazı hükümetler, ülke sınırları içinde virüsü ortadan kaldırmak için katı önlemlerle vaka sayısını azaltmada ve bir platoya ulaşmada başarılı oldu. Bu arada, ABD ve Brezilya gibi diğer ülkeler salgını kontrol altında tutmak için mücadele ediyor ve her gün çok sayıda yeni vaka bildiriyor. Bu dalgalı eğilim, çoğu ülkede “ikinci dalga” hakkında konuşmak için henüz erken olduğu anlamına geliyor, ancak sağlık uzmanları bunun büyük olasılıkla olacağını ve hazırlıklı olmanın pandeminin sonucunda önemli bir fark yaratabileceğini söylüyor.
Uzmanlar, COVID-19 salgınının geleceğini tahmin etmeye çalışırken önceki salgınlara ve diğer virüslerin davranışlarına bakıyor. Örnekler arasında 1918 grip salgını ve 2009 H1N1 grip salgını yer alıyor; bunların her ikisi de ilkbaharda hafif bir enfeksiyon dalgasıyla başladı ve ardından sonbaharda başka bir vaka artışı izledi. İspanyol gribinde ikinci dalga, bir mutasyondan sonra ilk dalgadan çok daha ölümcül oldu.
CDC verilerine göre, İspanyol gribinde ikinci dalga, ABD’deki ilk dalgadan beş kat daha fazla ölüme neden oldu ve üçüncü dalgalanma, birincisinin iki katından fazla can kaybına neden oldu.
Epidemiyologlar bu örneklerle bakarak, insanların karantina bıkkınlığı ve izolasyonun küresel ekonomi için yarattığı yıkıcı sonuçlara rağmen tüm dünyayı kısıtlamaları devam ettirmeleri konusunda uyarıyorlar. Yaygın olarak dağıtılan bir aşı olana kadar, dünya virüsün tekrar tekrar canlanma tehdidiyle karşı karşıya.
Bulaşıcı Hastalıklar Araştırma ve Politika Merkezi’ndeki (CIDRAP) araştırmacılar tarafından yayınlanan bir raporda, gelecek yılın nasıl görüneceğine dair üç olası senaryodan bahsediliyor.
Business Insider
İlk senaryoda, mevcut vaka dalgasını sonraki 1 ila 2 yıl boyunca sürekli olarak coğrafyalara göre değişen daha küçük dalgalar izliyor. Bu da, salgının dalgaların yüksekliğine bağlı olarak periyodik kısıtlayıcı önlemlerle kontrol altında tutulabileceği anlamına geliyor.
İkinci senaryoya göre ise, mevcut vaka dalgasını sonbahar ve kış aylarında daha da büyük bir vaka dalgası ve sonrasında devam eden daha küçük dalgalar izleyecek. İspanyol gribi salgınına benzer şekilde, bu gidişat önümüzdeki aylarda daha fazla ölüme neden olacabilir, bu da hükümetlerin vakaları ve hastanelerdeki doluluğu kontrol altında tutabilmek için katı sosyal mesafe önlemleri alması gerektiği anlamına geliyor.
Üçüncü senaryoda, mevcut dalgayı, alınan önlemlerin seviyesine bağlı olarak coğrafyalar arasında değişen net bir dalga paterni olmaksızın devam eden iletimlerin “yavaş yanması” izleyecektir. Bu model geçmiş grip salgınlarında görülmemiş olsa da, COVID-19 için mümkün olabilir. Bu senaryo, salgınların başka önlem alınmadan kontrol edilebileceği anlamına gelebilir, ancak vakalar ve ölümler olmaya devam edecek.
COVID-19 aşısını bulmak için yapılan araştırmalar devam ediyor ve yaygın olarak erişilebilir bir aşı olana kadar, hükümetler ve topluluklar virüsün bulaşmasına engel olmak için gerekli önlemleri almak zorunda kalacak. Bu dönemde, ülkelerin pandemi ile mücadeledeki başarıları büyük ölçüde temas takibi ve sosyal mesafe önlemlerini sürdürme kapasitelerine bağlıdır. Uzmanlar, test etme ve takip sistemlerinin iyi işlediği yerlerde ikinci dalganın daha kontrol edilebilir olacağını söylüyor. Bu, kamu sağlığını korumak için önlemler alma sorumluluğunun sadece hükümetlere değil, daha küçük kurumlara, özel sektöre ve bireylere de düştüğü anlamına gelir. Burada çözülmesi gereken sorun, inovasyonla elde edilebilecek koruyucu tedbirler ile normalleşmiş ekonomik ve sosyal faaliyet arasında bir denge bulmaktır. Bu dönemde toplumlara farklı yöntemlerle yardımcı olmak için birçok hizmet ve ürün hızla geliştirilmektedir. Boni Global’in Safe Steps giyilebilir cihazları ve sosyal mesafeyi sağlamaya yönelik mobil uygulaması, işletmelerin çalışanlarını ve müşterilerini koruyarak ve operasyonlarını sürdürmelerine olanak tanıyan bir izleme sistemi ile işlerine geri dönmelerini ve önceki verimlilik düzeylerine yavaşça geri dönmelerini güvenli hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bunun gibi küçük ölçekli bir sistemin geniş çapta benimsenmesi, daha büyük ölçekte salgınlara karşı koruma sağlayabilir.
Çalışanlarınızın ve genel olarak halk sağlığının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla işletmenizde Safe Steps çözümünü nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmek için bizimle iletişime geçin.